EZIP

EZIP
Нефтепромысловый: (expandable zonal inflow profiler) расширяющийся водоизолятор

Универсальный англо-русский словарь. . 2011.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Смотреть что такое "EZIP" в других словарях:

  • ezip büzmek — ezip parçalayarak tamamen değiştirerek kullanılmaz veya anlaşılmaz duruma getirmek Bütün ecnebi kelimeleri ezip büzüp anlaşılmaz hâle getirip öyle kullanıyorlar. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lakırtıyı ezip büzmek — konuşmasını beceremeyip aynı şeyleri tekrarlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • toz etmek — ezip harap etmek, ortadan kaldırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İN'İSAR — Ezip sıkma, sıkıştırma, suyunu çıkarma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • List of file formats — This is an incomplete list, which may never be able to satisfy particular standards for completeness. You can help by expanding it with reliably sourced entries. See also: List of file formats (alphabetical) This is a list of file formats… …   Wikipedia

  • ÉRYSIPÈLE — Dermite aiguë streptococcique qui débute brusquement, après une incubation de six jours en moyenne, par une fièvre à 40 0C et par l’apparition, au voisinage d’un foyer infectieux cutané ou muqueux, d’une plaque érythémateuse. La plaque est rouge… …   Encyclopédie Universelle

  • érésipèle — érysipèle [ erizipɛl ] n. m. • herisipille 1300; lat. méd. erysipelas, mot gr. ♦ Maladie infectieuse contagieuse de la peau, causée par un streptocoque et caractérisée par un placard rouge, douloureux, entouré d un bourrelet tuméfié. Adj.… …   Encyclopédie Universelle

  • binmek — e, er 1) Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak Belki de atlara binerek dolaşırız. R. H. Karay 2) Bir yere gitmek için tren, vapur, uçak, otomobil vb. bir taşıtta yer almak Vapurlara, trenlere ihtiyarları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emmek — i, er 1) Dudak, dil ve soluk yardımıyla bir şeyi içine çekmek, somurmak Çanağımdaki köpüklü sütü emer gibi içeceğim. S. F. Abasıyanık 2) Tükürük yardımıyla eriterek içine çekmek Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum. Y …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ezmek — i, er 1) Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. E. B. Koryürek 2) Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göğüslemek — i 1) Göğsünü dayayarak zorlamak Vapurlara, trenlere ihtiyarları itip, çocukları ezip, kadınları göğüsleyip biniyoruz. O. S. Orhon 2) mec. Karşı durmak, engel olmak, direnmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»